Üçaylar ve Regaib Kandili Mesajı

Değerli  Kardeşlerim;

İslam âlemi olarak, halkımız arasında “üç aylar” diye isimlendirilen, rahmet, bereket ve mağfiret iklimine girdik.

Allah-u Teala’nın rahmet deryalarının coştuğu, af ve mağfiretinin sağanak-sağanak yağdığı, feyiz ve bereketin zirveye çıktığı mübarek üç ayları 25 Şubat 2020 tarihi itibari ile idrak etmeye başladık. 27 Şubat 2020 Perşembe akşamı ise “Regaip Kandili” gecesini hep birlikte idrak edeceğiz.

            Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır;  “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü (Muharrem, Zilkade, Zilhicce ve Recep ayları) haram aylarıdır. İşte bu dosdoğru hesaptır.  Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyiniz.”  ( Tevbe suresi 9/ 36)

            Üç aylar; Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Üç aylar; dini duygu ve heyecanın yoğun bir şekilde yaşandığı manevi bir mevsimdir. Tevbe ve istiğfarda bulunma, nefis muhasebesi yapma, ruhu günahlardan arındırarak yenilenme ve salih kullardan olmak için gayret sarf etme fırsatının daha çok bulunduğu bir  dönemdir.

Müslümanlar olarak her yıl, içtenlikle yaptığımız dualar ve samimi tövbelerle ihya ederek ruhen ve bedenen huzur bulduğumuz Regâib gecesi, bizlere, tüm rağbetimizi Rabbimize yöneltmemiz, bugüne ve geleceğe dair, duygu, düşünce, tutku ve isteklerimizi bu eksende gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır.

Rabbimizin sonsuz af ve mağfiretine sığınmak, hata ve günahlarımızdan arınmak, gönüllerimizi ferahlatmak, kendimizle baş başa kalarak hayatın yoğunluğu içinde ihmal ettiğimiz dünyamızı gözden geçirmek ve nefis muhasebesi yapmak için bizlere bahşedilen bu müstesna zaman dilimlerini, öze dönüş, manevi diriliş ve ahlaki yükseliş fırsatları olarak görmemiz gerekmektedir.

            Rahmet gecelerini fırsat bilerek, vahşeti ve şiddeti besleyen, hayatı çekilmez hale getiren, samimiyeti zedeleyen, saygı, sevgi ve kardeşlik duygularını zayıflatan bütün tutum ve davranışları hayatımızdan çıkarmalıyız. Hayırlı ve yararlı işlerle iyiliklerimizi artırmalı, bizi biz yapan değerlerimizi kuşanarak gönül dünyamızı ve sosyal hayatımızı yeniden inşa etmeliyiz.

 Bununla birlikte  içinde Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir geceleriyle nurlanmış olan bu gün ve geceleri; namaz, oruç, sadaka ve zekatlarla süslemeli, bol bol dua ve istiğfar ederek,  Kur’an-ı Kerim, meal ve tefsirini okuyarak, sevgili Peygamberimizin hayatını daha çok öğrenme ve anlama  gayreti içinde olmalıyız.

            Peygamber Efendimiz; “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” (Ahmet bin Hanbel, Müsnet, c.1,s.259) buyurmuştur. Üç aylar girdiği zaman da; “Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur”  diye dua etmiştir. Biz de böyle dua etmeye çalışmalıyız. Ramazandan sonra en sevaplı oruç, Recep ve Şaban aylarında tutulan oruçtur.  Şaban ayı Peygamberimizin Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu bir aydır. Bizler de bu aylarda nafile oruç tutmaya çalışmalıyız.

            Zira bu mübarek gün ve geceleri iyi değerlendirebildiğimiz, güzel amel ve davranışlarla içini doldurabildiğimiz, yanlışlarımızın farkına varıp istikamete yöneldiğimiz ölçüde, bizim için kazançlı ve bereketli zaman dilimlerine dönüşecektir. Hayatımız bereketlenecektir. 
            Değerli Kardeşlerim;

“Regâib” kelimesi, “kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey” demektir. Yüce Allah’ın, rahmetinin, mağfiretinin ve nimetlerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi, samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilmelerinin ümit edilmesi ve müminlerce gönülden arzulanması sebebiyle bu geceye “Regâib” denilmiştir.

Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. İşte böyle bir geceyi 27 Şubat 2020 Perşembe akşamı  idrak edeceğiz.

Regaib gecesine özgü bir ibadet şekli yoktur. Fakat bu gecede bol bol istiğfar etmeye, kaza ve nafile namazları kılmaya, Kur’an-ı Kerim okumaya ve dinlemeye, Peygamber Efendimize salat ve selam getirmeye, kendimiz, ailemiz, milletimizin birlik ve beraberliği  ve tüm din kardeşlerimiz için dua etmeye, yetimleri ve kimsesiz çocukları gözetmeye, fakir ve yoksulların gönlünü hoş etmenin yollarını aramalıyız.

Acı ve kederleri paylaşmanın, düşeni kaldırmanın, kutsal değerlere saygının, insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu  bu aylarda daha çok hissederek, söz ve davranışlarımıza bu çerçevede daha fazla  yön verme kararlılığı ve çabası içinde olmalıyız.

            Anne-baba ve büyüklerimizi unutmamalı, hayatta ise hayır dualarını almalı, vefat etmiş iseler  hayır ve dualarla onları yad etmeye, namazlarımızı camilerde cemaat ile kılmaya çalışarak, Kur’an okuyarak ve dinleyerek gecenin bir bölümünü camilerde ihya etmeye çalışalım.

Kandil Gecesi münasebeti ile başta  Nur Camii olmak üzere Çarşı, İhsaniye, Nokta, Gürler, Ş.Cengiz Topel, Yaylacık, Ümmül Kura ve diğer bütün camilerimizde yatsı namazından önce sohbet ve Mevlit programları tertip edilecektir. Bu programlara eş ve çocuklarımız ile birlikte iştirak edelim. Çocuklarımıza kandillerimizi öğretmeye ve ihya etmelerini sağlamaya çalışalım.

Bu duygularla Kırıkkaleli hemşerilerimin  üç aylarını ve Regaip kandilini tebrik ediyorum. Cenab-ı Allah’tan bizleri sağlık ve afiyet içerisinde daha nice kandillere ulaştırmasını, hayatımızın her anını hayırlı hizmetler ve makbul amellerle geçirmeyi nasip etmesini, milletimizin birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin güçlenmesine vesile olmasını ve terörün bitmesini diliyorum.

Saygılarımla.